Bir zamanlar, uzak diyarlarda yemyeşil çayırlarda koşup oynayan, birbirinden sevimli beş küçük tavşan yaşarmış. Bu tavşanlar öyle neşeli, öyle enerjikmiş ki, çayırlardaki her çiçeği, her yaprağı keşfetmekten hiç yorulmazlarmış. Gün boyu birlikte oyunlar oynar, hoplar zıplar, bazen de uzun sohbetler ederlermiş. Ama en çok sevdikleri şey, akşam olduğunda birbirlerine sarılıp, anne tavşanın huzur dolu ninnileri eşliğinde uykuya dalmakmış.
Günlerden bir gün, bu beş tavşan nehir kenarında oturup günün yorgunluğunu atarken, içlerinden en meraklı olanı, Fındık adındaki tavşan, aniden bir fikir ortaya atmış. “Bu gece uykuya dalmadan önce hepimiz bir dilek tutalım,” demiş heyecanla. Diğer tavşanlar bu fikri çok beğenmişler ve Fındık’ı dikkatle dinlemeye başlamışlar.
Dilek Gecesi
Fındık, “Her birimiz birer yıldız seçelim ve dilek tutalım. Ama bu dilek, sadece kendimiz için değil, hepimiz için olsun,” diye açıklamış. Tavşanlar, birbirlerine bakmışlar ve fikir hoşlarına gitmiş. Hemen nehir kenarındaki büyük ağacın altına toplanmışlar, gökyüzüne bakmışlar ve her biri birer yıldız seçmiş.
Fındık’ın Dileği
Fındık’ın yıldızı, gökyüzünün en parlak yıldızıymış. “Benim dileğim,” demiş Fındık, “hepimiz daima mutlu olalım, birbirimize her zaman destek olalım.” Fındık, bu dileğiyle tüm kardeşlerini düşündüğünü göstermiş ve diğer tavşanlar da bu dileğe katıldıklarını belirtmişler.
Karamel’in Dileği
İkinci tavşan, Karamel adındaki yumuşak huylu tavşan, kendi yıldızına bakarak, “Benim dileğim,” demiş, “her zaman huzurlu ve güvenli bir yuva bulmak. Hep birlikte sıcak bir yuvada yaşamak.” Bu dilek, kardeşlerinin kalbini ısıtmış ve hepsi birden Karamel’e sarılmış.
Pamuk’un Dileği
Üçüncü tavşan, bembeyaz tüyleriyle dikkat çeken Pamuk, nazikçe yıldızına bakmış ve dileğini fısıldamış: “Benim dileğim, hepimizin en güzel rüyalar görmesi. Rüyalarımızda her şey mümkün olsun, tüm hayallerimiz gerçekleşsin.” Pamuk’un dileği onları hayallerin ve rüyaların önemini hatırlatmış.
Çilek’in Dileği
Dördüncü tavşan Çilek, adı gibi tatlı ve enerjikmiş. Kırmızı yıldızına bakarak, “Benim dileğim,” demiş, “hepimiz birbirimizi asla bırakmayalım. Nerede olursak olalım, birbirimize hep yakın olalım.” Çilek’in bu dileği, aralarındaki bağı daha da güçlendirmiş.
Misket’in Dileği
Son olarak, beşinci tavşan Misket, diğerlerinden daha sessiz ve içe dönükmüş. Ama bu gece, yıldızına bakarak kendinden emin bir sesle, “Benim dileğim,” demiş, “her zaman cesur olalım. Karşılaştığımız zorluklara rağmen, birbirimize destek olarak her şeyin üstesinden gelelim.” Misket’in bu dileği, diğer tavşanları cesaretlendirmiş ve hepsi onun bu dileğine hayran kalmış.
Dileklerin Gerçekleşmesi
O gece, beş tavşan da seçtikleri yıldızların altında dileklerini tuttuktan sonra, her zamanki gibi annelerinin yanına gitmişler. Anne tavşan onları birer birer öpmüş, hepsine sarılmış ve ninniler söyleyerek uyutmuş. Tavşanlar, dileklerinin gerçekleşeceğini düşünerek, mutlu bir şekilde uykuya dalmışlar.
Sabah olduğunda, tavşanlar uyandıklarında birbirlerine sarılmış ve gecenin mucizesini konuşmaya başlamışlar. Fındık’ın dileğiyle başlayan bu yolculuk, onların daha da yakınlaşmasını sağlamış ve dileklerinin gerçekleştiğine inanmışlar. O günden sonra, her gece yatmadan önce dilek tutmaya devam etmişler.
Ve böylece, beş küçük tavşan her zaman mutlu, huzurlu ve birbirlerine bağlı bir şekilde yaşamışlar. Onların bu sıcak yuvası, tüm çayıra örnek olmuş ve her hayvan, beş küçük tavşanın dostluklarını konuşur olmuş. Tavşanlar ise her sabah güneşin doğuşunu karşılarken, gece yıldızlarının altında tuttukları dilekleri hatırlayıp gülümsemişler.
Masalın Sonu
Bu masal da burada sona ermiş, ama beş tavşanın hikayesi hiç bitmemiş. Onlar, gökyüzündeki yıldızları izlemeye ve her gece yeni dilekler tutmaya devam etmişler. Ve siz de, geceleri bir dilek tutarsanız, belki onların dilekleri gibi bir gün gerçekleşir.