Keloğlan Köyün Akıllısı masalı – Çocuklar için zeka dolu Keloğlan hikayesi

Keloğlan Köyün Akıllısı

Köyün Akıllısı Keloğlan Masalı, Keloğlan’ın zekasıyla köydeki insanlara nasıl yardımcı olduğunu anlatır. Masalı okuyarak çocuklar hem eğlenir hem de çözüm odaklı düşünmeyi öğrenir.”

Bu Keloğlan Köyün Akıllısı masalı, zeka, pratik düşünme ve cesaretin ödüllendirildiği en sevilen Keloğlan masalları arasında yer alır. Çocuklar için eğlenceli, aynı zamanda öğretici bir Keloğlan hikayesi okumak üzeresiniz.

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde köyün birisinde bir Keloğlan varmış. Keloğlan her zaman gerçeği söylermiş. Lafını dudaktan, gözünü budaktan sakınmazmış. Bir gün yörenin beyi haber salmış. Aklına, bilgisine güvenenleri konağına çağırmış. Köylüler, “Beyin konağına git” diyerek Keloğlan’a baskı yapmışlar.

Keloğlan, köylülerin ısrarı üzerine beyin konağına gitmiş. Konağın avlusunda bekleyenler arasına Keloğlan da katılmış. Biraz sonra süslü giysiler içinde gelen bey, “Sizlerin içinden en akıllınızı seçeceğim. Bu sınav 3 gün devam edecek. Her gün yeni bir soru soracağım. Sorunun cevabını bilene bir kese altın verilecek. Üçüncü gün sonunda yöremizin en akıllı kişisi ortaya çıkacak.” demiş.

Birinci Gün: Aynayla Beyi Baş Aşağı Çevirme

“Birinci sorumu soruyorum.” diyerek söze başlamış bey:
“Bana hiç elini dokundurmadan beni baş aşağı çevirecek birini arıyorum. Başım yere, ayaklarım yukarı gelecek şekilde görünmem gerekecek. Bunu kim yapabilir?”

Kimse bu işe akıl erdirememiş. Keloğlan, “Ben size baş aşağı durduğunuzu gösteririm” diyerek ileri atılmış. Uşaklara “Bana bir ayna bulup getirin” demiş. Uşaklar beyin konağından bir duvar aynası getirmişler.

Keloğlan iki uşağa, aynayı beyin başının üstüne kaldırmalarını söylemiş. Bey aynaya bakınca kendini baş aşağı görmüş.
Keloğlan, “İşte beyim, sana dokunmadan seni baş aşağı çevirdim” demiş. Bey, “İlk soruyu bildin” diyerek Keloğlan’a bir kese altın vermiş.

İkinci Gün: Buğday ile Kumu Ayırma

İkinci günün sabahı beyin konağı yine bilginlerle dolmuş. Bey, biri buğday dolu, diğeri kum dolu iki çuval göstermiş:
“Bunları birbirine karıştıracağız. Kumla buğdayı yarım saatte birbirinden ayırmanızı istiyorum.”

Karışımı büyük bir çuvala döküp karıştırmışlar. Kalabalıktan kimse cesaret edememiş. Keloğlan, “Bundan kolay ne var?” diyerek ileri çıkmış.

Bir kazan istemiş, içine su doldurmuşlar. Çuvalı kazana boşaltıp karıştırmış. Kumlar suyun dibine çökmüş, buğdaylar suyun yüzüne çıkmış. Keloğlan buğdayları toplayıp çuvala, kumları da diğer torbaya koymuş. 20 dakikada işi bitirmiş. Bey ikinci kese altını vermiş.

Üçüncü Gün: En Ağır ve Hafif Karpuzu Bulma

Üçüncü gün bey, elinde dört karpuz olan uşaklarıyla gelmiş. Karpuzlar aynı büyüklükteymiş.
“En ağırını ve en hafifini kim bulursa bir kese altın kazanacak” demiş.

Herkes tahminler yürütmüş, ama kesin bir cevap verememiş. Keloğlan, “Bir deneme yaparak bulurum” demiş. Büyük bir kap istemiş, içine su doldurmuşlar. Her karpuzu teker teker suya atıp batma seviyesini işaretlemiş. En çok batanı “en ağır”, en az batanı “en hafif” diye ayırmış. Tartılar sonucu doğrulamış. Üçüncü kese altın da Keloğlan’ın olmuş.

Mutlu Son

Bey, Keloğlan’ı yöresinin en akıllı adamı ilan etmiş. Keloğlan Köyün Akıllısı masalı böylece efsaneleşmiş.
Keloğlan üç kese altınla köyüne dönmüş, davul zurna ile karşılanmış. Köylüler onuruna büyük bir ziyafet düzenlemiş. Anasına yeni giysiler almış, uzun yıllar mutlu yaşamışlar.
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.

Masaldan Çıkarılacak Dersler

  • Zor görünen sorunlar, yaratıcı çözümlerle kolayca aşılabilir.
  • Keloğlan masalları, zeka ve iyilik temalarını işler, çocuklara değerli dersler verir.
  • Cesaret, pratik düşünme ve doğru yöntemler, başarıya giden yolu açar.

📌 Daha fazla Keloğlan hikayesi için: Keloğlan Masalları
📌 Benzer masallar: Nasreddin Hoca Fıkraları, La Fontaine Masalları